Oldukça eğimli bir araziye yerleşen ofis yapısı, tasarımında arazinin doğal kotlarını bir tasarım girdisi olarak kabul ederek biçimlenmiştir. Beş bağımsız birimden oluşan kütle kurgusu, parçacıl bir organizasyon anlayışıyla geliştirilmiş; bu sayede hem araziye uyum sağlanmış hem de ofisler arasında mekânsal çeşitlilik elde edilmiştir. Kütlelerin birbirinden ayrışması, farklı kotlarda konumlanmalarıyla doğal bir teraslama etkisi yaratır. Bu durum hem peyzajla doğrudan ilişki kuran açık alanların oluşmasını hem de her bir birimin kendine özgü bir manzara ve ışık alma potansiyeline sahip olmasını sağlamaktadır.